Psikofarmoloji

Psikofarmoloji Nedir?

Psikofarmokoloji, ruhsal hastalıklarda kullanılan ilaçların yapısını ve etkisini inceleyen bilimsel bir alandır. Bu alanın temel amacı, psikiyatrik ilaçların algı, duygu, düşünce ve davranış üzerindeki etkilerinin incelemek ve elde edilen bilimsel verilere dayanarak ruhsal hastalıkların tedavisine katkı sağlamaktır. Psikofarmokojik tedavinin uygulanması ve takibi psikiyatristler tarafından gerçekleşmektedir. Tedavide kişinin semptomlarının azaltılması, işlevselliğin arttırılması ve hastalığın meydana getirdiği olumsuz etkilerin ortadan kalkması hedeflenir. Bu nedenle birçok ruhsal bozuklukta ilaç tedavileri son derece önemlidir. Psikiyatride kullanılan başlıca ilaç grupları; antidepresanlar, antipsikotikler, anksiyolitikler, duygu durum düzenleyiciler ve uyarıcılardır.

  •       Antidepresanlar: Depresyon, kaygı ve obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde kullanılan ilaç grubudur.
  •       Antipsikotikler: Şizofreni, akut mani vb hastalıklarda halüsinasyon, sanrı ve illüzyon gibi psikoz semptomlarının azaltılmasında kullanlır.
  •       Anksiyolitikler: Antidepresanlara eş olarak anksiyolitikler de kaygı ile ilgili bozukluklarında kullanılır. En yaygın kullanılan anksiyolitik Benzodiazepinlerdir. Benzodiazepinler; sakinleştirici, kas gevşetici ve kaygı karşıtı etkiler sağlar.
  •       Duygu Durum Düzenleyiciler: Bipolar gibi duygu durum bozukluklarında kullanılır. Aynı zamanda, farklı ruhsal bozukluklardan kaynaklanan duygu durum sendelemelerini de tedavi etmek için sıklıkla başvurulur.
  •       Uyarıcılar: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde kullanılır. Uyarıcılar dikkat ve performans arttırıcı etkilere sahip olduğu için kötüye kullanımlarına çok sık rastlanır.

Psikofarmolojinin Tarihçesi

Tarih boyunca insanlar hastalıklarını tedavi etmek için ilaçlara başvurmuşlardır. Bazı kültürlerde şifalı olduğuna inanılan bitkiler de geçmişten günümüze hala kullanılmaktadır. Kötüye kullanımının olumsuz sonuçlara yol açacağı bilinen tütün, kokain ve afyon gibi uyuşturucu etkili maddeler de geçmişte hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Psikoloji alanında ileri gelen isimlerden Freud’un, kokainin farklı davranışsal etkileri üzerine yazılar kaleme aldığı ve hastalıkların tedavisinde kokaini kullandığı bilinmektedir. Günümüze gelene kadar psikofarmokoloji alanı oldukça önemli bir yol katetmiştir. Son 100 yılda ilaçlarla farklı koşulların tedavi edilmesi üzerine yoğunlaşılmıştır. Yapılan ilk araştırmalar, farklı hastalıkları tedavi etmek için aşıların nasıl kullanılabileceğine odaklanmıştır. 1950’li yıllarda antidepresan ve antipsikotik ilaçların farklı ruhsal hastalıkların tedavisindeki etkileri incelenmiştir. Bu incelemeyle ilaçların başarısı ortaya konulmuş ve ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılabilecek diğer birçok doğal ve sentetik ilacın keşfedilmesine olanak sağlamıştır. Ancak yeni psikolojik ilaçları denemek o zamanlarda erken araştırmaların yeteri kadar iyi düzenlenememiş olmasından dolayı oldukça riskli olmuştur. Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) devreye girmesiyle araştırmaların yürülme şeklinde ve mevcut yasalarda düzenlemeye gidilmiştir. İlaçların etkileri hayvan deneylerinde incelenmiş ve tüm klinik aşamaları geçene kadar bu ilaçlar insanların kullanımına sunulmamıştır. Bu süreç yani yeni bir ilacın geliştirilmesi genellikle 10-15 yıl sürmektedir. Sürecin uzun olmasının yanı sıra oldukça maliyetlidir. Ancak tarih boyunca olduğu gibi bilim insanları günümüzde de ruhsal hastalıkları tedavi etmek için ilaç geliştirmeye devam etmektedir.

Psikiyatrik İlaçlar Davranışı Nasıl Etkiler?

Nörotransmitterler, sinir hücreleri arasında veya sinir hücresinin ulaştığı başka bir hücre arasında iletişimi sağlayan kimyasallardır. İlaçlar da genellikle nörotransmitterlerin çalışma şeklini değiştirerek davranış üzerinde bir değişikliğe neden olurlar. Örneğin alkol GABA nörotransmitteri üzerinde değişikliğe neden olur ve bu değişiklik kişide gevşeme, davranışına yol açmaktadır. Psikofarmokoloji alanı ilaçların davranış üzerindeki etkilerini incelerken hem bu nörotransmitterlerin etkileşimini içeren farmakodinamik ile hem de ilacın insan vücuduna girdikten sonra; emilimi, yayılımı, metabolize edilmesi ve boşaltımını içeren farmakokinetiği ile ilgilenirler. Bu iki alan sayesinde ilacın nasıl çalıştığı ve nasıl etki ettiği görülmektedir. Zamanla farklı şekillerde, ilacın davranış üzerindeki etkileri keşfedilmiştir. Mesela ilaçlar ilgili nörotransmitter ile aynı etkiyi oluşturarak görev alabilmekte veya ilgili nörotransmittere zıt çalışarak da davranış üzerinde etkili olabilmektedir.

Psikiyatrik İlaçların Yan Etkileri

Psikiyatrik hastalıklar ve psikiyatrik ilaçlar uzun yıllardır ön yargıyla yaklaşılan durumlardır. Bu nedenle hastalıkların tanısında gecikmeler yaşanmakta, tedavilere başlanamamaktadır. Tedavinin gerçekleşememesi hastalığı kronikleştirmekte, işlevselliği önemli boyutlarda bozmakta ve kişinin yaşam kalitesini oldukça düşürmektedir. Öte yandan bir şekilde tedaviye başlanılmış olsa dahi kişiler kullandıkları ilaçların yan etkilerine karşı çekimser olmaktadır. Oysa psikiyatrik hastalıklardan farklı olan diğer hastalıklarda kullanılan ilçalar gibi, bu ilaçlarında yan etkileri olası ve normaldir. Bu yan etkilerin herkeste görüleceğine dair bir kural yoktur, kimi zaman yan etkilerin görülmediği kişiler de olur. Ya da oluşan yan etkiler her kişide aynı şiddette olmayabilir. Bu nednele yan etkiler için kesin bir şey söylemek pek mümkün değildir. Beklenmedik bir yan etkiyle karşılaşılırsa diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi psikiyatrik hastalıklarda da hekim ile iletişime geçilerek süreç yönetilebilir. Psikofarmokoloji tedavisinin hastalıkların seyrinde önemli bir yere sahip olduğu kesinlikle ihmal edilmemelidir. 

Psikofarmoloji Hakkında Merak Edilenler

  Psikofarmokolojik tedavi için kime başvurmak gerekir?

Psikofarmokoloji tedavileri tıp eğitimini, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlık ihtisasını tamamlamış uzman hekimler tarafından uygulanabilmektedir.

  Psikiyatrik ilaçlar bağımlılık yapar mı?

Psikiyatrik ilaçlar diğer tüm ilaçlar gibi birçok inceleme sonrasında kullanıma girer ve reçete edilebilir. Bu ilaçların büyük bir çoğunluğu bağımlılık yapmaz, bağımlılık riski olan az sayıda ilaç vardır. Öte yandan bağımlılık çoğu zaman doktor denetimi dışında uygunsuz ilaç kullanımı sonucunda ortaya çıkmaktadır. Doktorunuzun tarafından reçetelenen ilaç uygun sıklıkta ve dozda kullanılmalıdır. Tedavide kullanılan ilaç ile ilgili detaylı bilgi ilgili doktordan edinilebilir.

  İlaç tedavileri ne kadar sürer?

Tedavi süresiyle ilgili kesin bir şey söylemek pek mümkün değildir. Hastalığın çeşidi, süresi gibi birçok faktör ilacın kullanım süresini etkiler. Ancak genellikle 6 ay- 1sene veya 1-2 sene arasında değişebilmektedir.

  İlaç tedavisi ve psikoterapi birlikte mümkün müdür?

Evet, genellikle ruhsal bozuklukların tedavisinde psikofarmokoloji tedavisi ve psikoterapi birlikte kullanılabilir. Yapılan araştırmalar tedavi planında psikoterapi ile ilaç tedavisinin birlikte uygulanmasında olumlu sonuçların varlığına değinmiştir.

 

Ruh Sağlığınız İçin Temel Hizmetler Sunuyoruz

Kliniğimizde online psikiyatrik görüşme ve psikoterapi hizmetleri verilmektedir.

Çalışma Saattlerimiz

+90 541 645 15 89

iris psikoterapi logo 1.1.3 yeni@4x

Kuruluş amacı; ruh sağlığı alanında bilimsel veriler ışığında tedavi, terapi ve eğitim hizmetleri sunmak, vizyonu; merkezine öncelikle empatik yaklaşımı koyan, ruhsal hastalıklar ve psikolojik sorunlara en son bilimsel kanıtlara dayalı ve etik ilkeleri benimseyerek güncel tedavi olanaklarını danışanlarına ulaştırmaktır.

Haber Bültenimize Kayıt Olun

İris Psikoterapi – Psikiyatri & Psikoterapi

Copyright © 2022 Tüm hakları saklıdır.