Kaygı Bozuklukları - Anksiyete

Kaygı Bozukluğu Nedir?

Anksiyete yani günlük dildeki ifadesiyle kaygı bireye rahatsızlık verecek bir durum veya uyaran karşısında ya da böyle bir durumun varlığına ilişkin geliştirilen düşünce ve inanç karşısında vücudun ve zihnin geliştirdiği tepkiler bütünüdür. Anksiyete, bireyin o andaki ya da gelecekteki nasıl gerçekleşeceği belli olmayan hatta belki de gerçekleşmesi hiç muhtemel olmayan durumlara ilişkin endişe ve tedirginlik duyma halidir. Hem ruhsal hem bedensel kaygı belirtileri olan birey günlük olaylar karşısında aşırı endişe ve kötü bir şey olacağı korkusu içerisindedir. Ancak her kaygı mutlaka ‘’olumsuz’’ olmak zorunda değildir. Birey için uyum sağlayıcı da olabilmektedir. Kaygının denetlenemez olması, işlevselliği bozması ve günlük rutini etkilemesi patolojik kaygı ayrımı için önemlidir.  

Kaygı bozukluğunun tüm yaşam boyu yaygınlığı %15-30 şeklindedir. Durumluk olabileceği gibi sürekli kaygıdan da söz edilebilir. Sürekli kaygıda birey dış tehlikeye bağlı olmadan içsel kaynaklı sürekli endişe içerisindedir. Genellikle endişe durumu kendisinin ya da ailesinin sağlık durumları, ekonomik koşullar, ilişkiler, iş hayatı gibi konularla ilgilidir. Bireyler endişelerini aşırı bulmakla birlikte bunları kontrol etmekte güçlük çekmektedir. Buna bağlı olarak günlük performansları ve işlevsellikleri olumsuz etkilenir. 

Kaygı Bozukluğu Belirtileri

Anksiyete, genel işlevsellikte önemli aksamalara yol açabilmektedir. Bedensel belirtilerin eşlik etmesi bireylerin farklı uzmanlık alanlarına başvurmalarına neden olabilir.

Öne çıkan belirtiler: 

  1. Bireyin şikayetleri arasında kas gerginliğine bağlı olarak baş, boyun ve sırt ağrılarına sıklıkla rastlanılmaktadır.
  2. Güçsüzlük, çabuk yorulma, çarpıntı, göğüste daralma, nefes almakta güçlük, atipik göğüs ağrısı, ağız kuruluğu, terleme, titreme, bulantı ve sık idrara çıkma gibi fizyolojik belirtiler sıklıkla izlenir.
  3. Öte yandan endişe, aşırı heyecan, gerginlik, huzursuzluk, korku hali, dikkat dağınıklığı ve unutkanlık gibi zihinsel belirtilerin de bireylere sıklıkla eşlik ettiği bilinir.

Kaygı Bozukluğu Türleri

Kaygı bozuklukları çok geniş bir grubu kapsamaktadır. Tüm kaygı bozukluklarının temel özelliği ise kaygı duygusunun ön planda olmasıdır. 

  • Yaygın Anksiyete Bozukluğu: Yaygın anksiyete bozukluğu olan bireylerde hissedilen kaygı süreklidir ve kişinin yaşamını olumsuz etkiler. Hemen hemen her konu ile ilgili Süreklilik arz eden aşırı endişe hali hastalığın en öne çıkan belirtilerinden biridir.  
  • Panik Bozukluk: Tetikleyici bir sebep olmadığı durumlarda da bireyin panik atak geçirmesi, her an yeni atağın gelebileceğiyle ilgili korku hissinin etkisinde kalması ve çeşitli durumlardan kaçınmalarının olması  öne çıkan belirtiler arasındadır. Bu psikolojik rahatsızlıkta devamlı olarak tekrarlayan panik ataklar söz konusudur. 
  • Sosyal Fobi: Bireyin toplumda diğer kişilerle iletişime geçerken hissettiği aşırı kaygı olarak tanımlanabilir. Toplumda yaygın olarak rastlanan bu rahatsızlıkta, kaygının temel nedenleri arasında diğer insanlar tarafından küçük düşürülme korkusu yer alır.
  • Özgül Fobi: Fobi olarak da bilinen ve mantıklı bir sebebi olmayan, kişilerin bazı nesne, durum  ya da canlılara karşı hissettiği aşırı korkudur. Yükseklik korkusu, hayvan korkusu, karanlık korkusu ya da kapalı mekan korkusu örnekler arasında yer almaktadır.
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu: Kişide travma etkisi oluşuran olaylardan sonra başlayan ve duygusal, bilişsel, dikkat ve davranış alanlarında çeşitli belirtiler içeren bir hastalık olarak karşımıza çıkar . Doğal afetler, aile içi şiddet, cinsel saldır, savaş vb. olaylar travma türleri arasında yer alır.
  • Obsesif Kompulsif Bozukluk: OKB ,  kişinin sürekli tekrar eden zihninden atamadığı ve kişide rahatsızlık oluşturan çeşitli düşüncelere sahip olması ve bu düşüncelerle başa çıkabilmek adına tekrar eden davranışlarda bulunmasıdır. Çevresel ve biyolojik çok sayıda nedeni olabilir.

DSM-5’e göre yaygın anksiyete bozukluğu tanı ölçütleri şunlardır;

  • En az altı aylık bir sürenin çoğu gününde birtakım olaylar ya da etkinliklerle (işte ya da okulda başarı gösterebilme gibi) ilgili olarak, aşırı bir kaygı ve kuruntu (kaygılı beklenti) vardır.
  • Kişi, endişelerini denetim altına almakta güçlük çeker.
  • Bu kaygı ve endişeye aşağıdaki altı belirtiden üçü (ya da daha çoğu) eşlik eder (en azından kimi belirtiler son altı ayın çoğu gününde bulunmuştur): 
  1. Dinginleşememe (huzursuzluk) ya da gergin ya da sürekli diken üzerinde olma.
  2. Kolay yorulma.
  3. Odaklanmada güçlük çekme ya da zihin boşalması.
  4. Kolay kızma.
  5. Kas gerginliği.
  6. Uyku bozukluğu (uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte güçlük çekme ya da dinlendirmeyen, doyurucu olmayan bir uyku uyuma).
  • Kaygı, endişe ya da bedensel belirtiler, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
  • Bu bozukluk, bir maddenin (örn. kötüye kullanılabilen bir madde bir ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun (örn. hipertiroidi) fizyoloji ile ilgili etkilerine bağlanamaz.
  • Bu bozukluk başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz.

Kaygı Bozuklukları Tedavisi

Kaygı bozuklukları bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyeceği için tedavi edilmesi gerekmektedir. Farklı terapi yaklaşımları kaygı bozuklukları tedavisinde olumlu sonuçlar elde edilmesine olanak sağlamıştır. 

Bunlardan bazıları; 

  • Psikodinamik Psikoterapi,
  • Davranışçı Psikoterapi,
  • Bilişsel Psikoterapi,
  • Bilişsel Davranışçı Terapi,
  • Varoluşçu Psikoterapi,
  • Logoterapi ve diğerleri… 

Danışanın ihtiyaç duyması halinde ilaçla tedavi de mümkün olabilmektedir. Kaygıyı azaltan ilaçlar arasında sıklıkla kullanılan ilaç türleri; Benzodiazepinler, SSRI ve SNRI olarak adlandırılan antidepresanlardır.

Kaygı bozukluğunda psikoterapi ve ilaçlar birlikte kullanılabildiği gibi sadece ilaç tedavisi ya da sadece psikoterapi tedavisi de kullanılabilmektedir. Kaygı bozukluğunun tedavi gerektiren bir ruhsal bozukluk olduğu unutulmamalıdır.

 

Kaygı Bozukluğu, Anksiyete Hakkında Merak Edilenler

Anksiyete nedir? 

Kaygı aslında her bireyde olması gereken, kişiyi hayatta kalmaya veya eyleme geçmeye motive eden bir sinyal görevi olan bir duygudur. Fakat aşırı olduğu, sebepsiz ortaya çıktığı, Kişinin işlevselliğini bozduğu durumlarda hastalık olarak kabul edilmektedir. Sürekli  devam eden bir korku ve endişe halidir. Var olan bu endişe zaman zaman bireyin günlük yaşamını da sürdürmesine engel olabilir. 

Sosyal anksiyete nedir? 

Sosyal fobi olarak da bilinen sosyal anksiyete kişilerin günlük yaşamında diğer isanlarla iletişime geçerken hissettiği aşırı kaygı durumudur. Fiziksel belirtileri arasında baş dönmesi, mide bulantısı, ateş basması vb. belirtiler yer alır.

Anksiyete nasıl geçer? 

Tedavi edilebilir bir rahatsızlık olan anksiyete ya da kaygı bozuklukları için bilişsel davranışçı  terapi, ilaç ya da psikoterapi yöntemleri uygulanabilir. Ancak en doğru yönteme kişinin durumu değerlendirilerek bir uzman tarafından karar verilmelidir.

Kaygı bozukluğunun sebebi nedir? 

Öne çıkan nedenler; 

  • Kişilerin çocukluklarında yaşadıkları olumsuz deneyimler
  • Aşırı korku yaşanmasına neden olan bir travma yaşamak
  • Aşırı strese neden olan durumlar içinde olmak
  • Ekonomik zorluklar yaşamak
  • Aile içi bozuklan ilişkiler

Anksiyete belirtileri nelerdir? 

Anksiyete ile birlikte gelen ve sıklıkla görülen fiziksel belirtiler; 

  • Nefes darlığı
  • Kalbin hızlı atmaya başlaması
  • Kişide sıcaklık hissi ve aşırı terleme
  • Ellerin titremesi
  • Mide bulantısı hissetme
  • Ellerin titremesi
  • Ağız kuruluğu
  • Aşırı endişe hali ve odaklanma sorunu yaşamak

Anksiyete şizofreniye dönüşür mü? 

Kaygı bozukluğu ilerlediği durumda çeşitli fiziksel sorunlar olarak karşımıza çıkmakla beraber birlikte şizofreniye dönüşmez.

 

Ruh Sağlığınız İçin Temel Hizmetler Sunuyoruz

Kliniğimizde online psikiyatrik görüşme ve psikoterapi hizmetleri verilmektedir.

Çalışma Saattlerimiz

+90 541 645 15 89

iris psikoterapi logo 1.1.3 yeni@4x

Kuruluş amacı; ruh sağlığı alanında bilimsel veriler ışığında tedavi, terapi ve eğitim hizmetleri sunmak, vizyonu; merkezine öncelikle empatik yaklaşımı koyan, ruhsal hastalıklar ve psikolojik sorunlara en son bilimsel kanıtlara dayalı ve etik ilkeleri benimseyerek güncel tedavi olanaklarını danışanlarına ulaştırmaktır.

Haber Bültenimize Kayıt Olun

İris Psikoterapi – Psikiyatri & Psikoterapi

Copyright © 2022 Tüm hakları saklıdır.