- Ruh Sağlığı Hizmetleri
- Tüm Hizmetlerimiz
- Obsesif Kompulsif Bozukluk
- Bilişsel Davranışçı Terapi
- Panik Bozukluk-Panik Atak
- Şizofreni
- Sosyal Fobi
- Duygu Durum Bozukluğu
- Bağımlılık
- Kaygı Bozuklukları- Anksiyete
- Bireysel Psikoterapi
- Grup Psikoterapisi
- Psikofarmakoloji
- Psikotik Bozukluklar
- Major Depresyon
- Dürtü Kontrol Bozukluğu
- Sınav Kaygısı
- Trikotilomani
- Yazılar
- Vajinismus
- Psikofarmoloji
- Online Terapi
- Eğitimler
- Psikolojik Testler
- Yazılar
- Süpervizyon
- Ekibimiz
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
- Anasayfa
- Ruh Sağlığı Hizmetleri
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
Hiperaktivite Nedir?
Hiperaktivite, normal olmayacak düzeyde aşırı hareketli ve aktif olma halidir. Hiperaktivite bozukluğunda kişi hareket halini kontrol edemez ve dürtüsellik belirtileri gösterir.
Dikkat Eksikliği Nedir?
Ruhsal bozukluklar için tanısal veriyi sağlayan DSM-5’e göre bozukluk, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olarak isimlendirilir. Bu durumda dikkat eksikliği, DSM-5’de bahsedilen bozukluktan farklı değil; aynı tabloda hiperaktivitenin olmadığı bir alt tiptir. Dikkat bozukluğu, dikkatsizlik belirtileriyle kendini gösteren ruhsal bir bozukluktur.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ADHD olarak kısaltılan, Türkçe kaynaklarda da DEHB olarak karşılaşabileceğimiz, yaşamın erken dönemlerinde gelişen, işlevselliği önemli ölçüde etkileyen; nörolojik, genetik, nörokimyasal ve yapısal anormaliklerin görüldüğü, yaşam boyu süren nörogelişimsel bir bozukluktur. Bu bozukluk genellikle çocuklukta başlayıp birçok vakada yetişkinlik boyunca da devam eden yürütücü işlev, duygusal düzenleme ve motivasyon eksiklikleriyle birlikte dikkatsizlik, dürtüsellik ve aşırı hareketlilik ile kendini gösterir.
Dikkat bozukluğu, uzun yıllar boyunca bir hastalık olarak kabul edilmemiştir. DEHB olan kişiler toplum tarafından yaşamları boyunca başarısız olarak damgalanmış ve dışlanmıştır. Günümüzde ise bu konuda farkındalık giderek artmış ve DEHB tedavileri büyük önem kazanmıştır. İlk olarak bu bozukluk, 1902 yılında George Still tarafından aşırı hareketli, konsantre olmayan, öğrenme güçlükleri olan ahlaki ve davranışsal sorunlar gösteren çocuklarda ‘’ahlaki kontrolün ileri düzeyde yetersizliği’’ olarak tanımlanmıştır. Daha sonraki yıllarda benzer belirtiler gösteren çocuklar için; Organik Dürtüsellik, Minimal Beyin Zedelenmesi Sendromu, Minimal Beyin Disfonksiyonu tanıları kullanılmıştır. Tarihten günümüze kadar birçok araştırmaya konu olan bu bozukluğa Dikkat Eksikliği tanısı ancak 1980’lerde eklenmiştir. Bu dönemden sonra, Ruhsal bozukluklar için tanısal veriyi sağlayan DSM’de bozukluk Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olarak işlenmiştir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu DEHB Nedir?
DEHB Belirtileri
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri farklı yaş gruplarında ve farklı gelişim dönemlerinde çeşitlilik gösterir. Belirtiler çocukluk, ergenlik ve erişkinlikte farklılaşabilir. Bazı dönemlerde rastlanılan baskın özellikler zaman içerisinde etkisini kaybedip değişebilir ve yerini farklı belirtilere bırakabilir. Hatta yaşamın belirli bir döneminde dikkat eksikliği bozukluğu/dikkat bozukluğu görülebilirken, bir başka dönemde hiperaktivite bozukluğu belirtileri gözlenebilir.
Bebeklerde DEHB Belirtileri
Hiperaktif davranışlar bebek daha anne karnındayken başlayabilir. Dünyaya geldikten sonra bebekteki hareketlilik artarak devam eder. Huzursuzluk, devamlı ağlama, ağladıktan sonra geç sakinleşme, çevresinden gelen uyaranlara aşırı tepki gösterme, sık sık uyanma, sürekli kucakta olma isteği ve sabit bir yere bırakıldığında ağlama bebeklik döneminde hiperaktivite belirtileri olarak sayılabilmektedir.
Çocuklarda DEHB Belirtileri
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar kendilerini kolaylıkla belli edebilmektedir. Oyun dönemi içerisinde olan hiperaktif çocuk, herhangi bir oyuna odaklanmada güçlük çekebilir. Akranlarıyla bir araya geldiğinde özellikle sırasını bekleme, sessizce dinleme kurallarının olduğu okul gibi ortamlarda bu kurallara uymakta zorluk çeker; sırasını bekleyemez, çok konuşur ve sık sık araya girer. Aşırı bir hareketlilik hali söz konusudur, oturur halde bile kolları ve bacakları sürekli hareket halindedir. Eşyalarını kontrol noktasında genellikle iyi değillerdir sürekli bir şeyleri kaybolur. Görev ve sorumluluklarını yerine getirmede güçlük çeker, ödevlerini ya yapmaz ya da yarım bırakabilir. Öte yandan DEHB saldırgan davranışların olmasıyla da karekterize bir bozukluktur; çocuk sıklıkla arkadaşlarına ve varsa kardeşine fiziksel şiddette bulunabilir.
A-Okul Öncesi Dönemde DEHB Belirtileri:
- Atlama, zıplama ve sürekli hareket halinde olma.
- Çok konuşma, bağırıp çağırma.
- Aynı şeylerle -oyun da dahil- uzun süre ilgilenememe.
- İsteklerini erteleyememe.
- Okulda etkinlikleri tamamlayamama, ödevleri bitirememe.
- Sırasını bekleyememe.
- Akranlarıyla uyum sorunları yaşama.
B-İlkokul Döneminde DEHB Belirtileri:
- Derste sessiz ve kurallara uygun davranamama.
- Sınıfta dikkat dağıtacak şeyler yapma,
- Akranlarıyla anlaşmada zorluk çekme.
- Ders notlarının düzensiz olması.
- Sınavlarda basit hatalar yapma.
- Ödev, proje gibi verilen görev ve sorumlulukları yerine getirememe ya da yarım bırakma.
- Başarıda düşüklüğün olması.
- Eşyalarını kaybetme ve dağınıklık.
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan, ruhsal bozukluklar için tanısal ve istatistiksel el kitabı DSM-5’e göre belirtiler kendini gösterme şekline göre gruplanmıştır:
Dikkat Eksikliği:
- Detaylara dikkat etmez, sürekli hata yapar,
- Dikkatini korumada sıkıntı yaşar,
- Dinlemez görünür,
- Verilen komutları izlemede güçlük çeker,
- Organizasyon sorunu yaşar,
- Yoğun düşünme gerektiren işlerden kaçınır ya da bu işleri yapmaktan hoşlanmaz,
- Eşyalarını kaybeder,
- Dikkati kolayca dağılır,
- Günlük işlerini unutur.
Hiperaktivite ve Dürtüsellik:
- Durduğu yerde duramaz; elleri, ayakları kıpır kıpırdır,
- Uzun süre oturmada sıkıntı yaşar,
- Çocukken koşar ya da tırmanır, yetişkinken yerinde duramaz,
- Sessizce bir şeyle meşgul olmada sıkıntı yaşar,
- Motor takılmış gibi veya düz duvara tırmanırcasına hareketlidir
- Çok konuşur,
- Karşıdaki kişi sorusunu bitirmeden cevabı yapıştırır,
- Bekleme gerektiren ya da sırayla yapılan işlerde sıkıntı yaşar,
- Başkalarının sözünü keser.
Dikkat Eksikliği & Hiperaktivite ve Dürtüsellik (Birleşik):
- Yukarıda sıralanan bulgulara bir arada rastlanabilir.
DEHB tanısının konulabilmesi için, yukarıda bahsedilen belirtilerin çocuklarda en az 6 tanesinin, 17 yaş sonrası için de en az 5 tanesinin gözlenmesi gerekir. Ayrıca tanı için belirtiler birçok ortamda ve çok kez kendini göstermiş olmalıdır.
Erişkinlerde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun çocukluk çağında görülen bir rahatsızlık olduğu düşünülmüştür. Oysa DEHB erişkinlerde de en sık görülen psikiyatrik bozukluklardan biridir. Dünya genelinde çocukların yaklaşık %6,8’ini, ergenlerin %2,8’ini ve yetişkinlerin %2,5’ini etkiler. Çocukluk döneminde DEHB olan olguların yarısından fazlasında tedavi görmüş olmalarına rağmen belirtilerin erişkinlik yaşamında da görüldüğü gözlenmiştir. Erişkinlerde görülen dikkat bozukluğu ve hiperaktivite bozukluğunda bireyin iş yaşamı ve akademik hayatı olumsuz etkilenir. Erişkin kişi genellikle ekonomik varlığını sürdürebilmek için çalışmalıdır. Ancak iş yaşamında veya akademik yaşamında işe başlayamama veya başlasa dahi işi yarım bırakma, iş yerinde verimsiz olma, toplantıda uzun süre kalamama ve beraberinde stresle baş edememe, öfke atakları yaşama ve böylece evlilik ve sosyal yaşamın zedelenmesi söz konusudur. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan DEHB’li erişkinler trafikte kötü şöförlük sorunları yaşayabilir. Yetişkinlerin %89-98’i duygularını düzenleme, güdülenme, odaklanma, planlama, zaman yöntemi, organizasyon gibi yürütücü işlevlerde düzensizlikler deneyimlemektedir. Genellikle DEHB olan bireyler çocukluktan bu yana bazı şeyleri diğerlerinden farklı yaptığının farkındadır. Aslında defalarca deneme yapmasına ve çabalamasına rağmen kendisinden beklenenleri gerçekleştiremez. Özellikle kişinin DEHB tanısına sahip olduğunu bilmemesi yaşadığı zorluklara ilişkin olumsuz atıflarda bulunmasına neden olur. Zamanla yeti yitimleri ve eşlik eden tanılar kişinin dış dünyaya ve geleceğe karşı uyum bozucu inanç sistemleri geliştirmesinr, işlevsiz düşüncelere ve yetersiz başa çıkma davranışları sergilemesine neden olabilir. Bu durumlar da ilişki sorunları yaşanmasına ve DEHB seyrinin kötüleşmesine neden olur. Yani genel anlamda DEHB’li olmak yaşamın pek çok alanında önemli ölçüde sorunlara yol açar.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tanısı Nasıl Koyulur?
DEHB tanısı konulmadan önce dikkat edilmesi gereken nokta, tıpkı DEHB gibi belirtiler gösteren sorunların olmamasıdır. Çocuklara bu tanı konulurken yakın zamanda ebeveynlerin boşanması, aile içi sorunlar, düzen değişiklikleri gibi davranışsal problemlere yol açan durumların olup olmadığı sorgulanmalıdır. Uyku bozuklukları, tiroit problemleri, anksiyete, depresyon, kurşun zehirlenmesi ve geçirilen bazı nöbetler dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna benzer belirti tablolarına neden olabilmektedir. Bu nedenle tanıya gidilmeden önce bu tür durumlar varsa ekarte edilmesi gerekir. Öte yandan DEHB tanısı var olan bulgu ve semptomlara göre konulur. Ayrıca DEHB için tasarlanmış testler ve skalalar da direkt tanıya götürmesede belirti dağılımını, hastalığın şiddetini ve tedavinin etkinliğini değerlendirmek üzere geliştirilmiş olup yaygın kullanım alanına sahiptir. Birçok farklı enstitü kendisine ait skalalar oluşturmuştur. Bu skalalardan bazıları:
Çocuklara Yönelik:
- Vanderbilt skalası
- Conners skalası
- DEHB Ölçme Skalası (ADHD-RS-V)
- Swanson, Nolan and Pelham (SNAP) skalası
Erişkinlere Yönelik:
- Conners Erişkin DEHB Ölçme Skalası (CAARS)
- Wender Utah Ölçme Skalası
- Erişkin Kendi Kendine Değerlendirme Skalası (ASRS)
Öte yandan MOXO bu skalalar haricinde sıklıkla kullanılan en kapsamlı testtir. Sürekli performans testi olarak tanımlanan bu test, 6-12 yaş aralığındaki çocuklarda ve 13-65 yaş aralığındaki erişkinlerde uygulanmak üzere geliştirilmiştir. Bu test sayesinde kişinin zamanlama problemleri, dürtüselliği ve hiperaktivitesi ölçülür. Bu ve bunun gibi çeşitli testler de tanısal veriyi sağlamada değerlidir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda İzlem Çalışmalarının Ortaya Koyduğu Veriler
DEHB üzerine yapılan araştırmalar bu bozukluğa sahip bireylerle ilgili bazı verileri sunmuştur:
- DEHB olan bireylerin olmayanlara göre okulu bırakma oranı % 32-40 aralığındadır.
- Arkadaş/sosyal çevresi olmama veya ok az olma oranı %50-70 aralığındadır.
- İş yaşamında yapabileceğinden daha düşük performans sergileme oranı %70-80 aralığındadır.
- DEHB olanların antisosyal özelliklerinin olması oranı %40-50’dir.
- Yaşamın ilerleyen dönemlerinde depresyona yakalanma oranı %20-30 daha fazladır.
- DEHB olanların yaşamını yanlış yönlendirme ve kendilerini tehlikeye atma durumları yüksek oranlara sahiptir. Öte yandan alkol ve madde kötü kullanım oranı bu bozukluğu olmayanlara göre çok daha fazladır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tedavisi
Diğer psikiyatrik bozukluklarda olduğu gibi dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda tedavi gerekir ve tedavisinde geç kalınmaması büyük önem taşır. Tedavi kişinin yaşı, cinsiyeti, eş tanıları ve bulguları doğrultusunda planlanmaktadır. Hastalığın çocuk yaşta görülmesi ve bazı ebeveynlerin çocuklarında psikiyatrik ilaç kullanmak istememesi tedavi sürecinin sekteye uğramasına neden olur. Oysa uzman kontrolünde ve uygun dozda kullanılan ilaçlar bozukluğun erişkinlik dönemine gelmeden çözüme ulaşmasına yardımcıdır. Öte yandan tedavi planında her zaman ilaç kullanımına yer verilmeyebilir. Sadece psikoterapi, sadece ilaç tedavisi veya her ikisi birlikte olacak şekilde tedavi planı oluşturulabilir. Ancak NICE Tedavi Kılavuzu’nda yetişkinlerin çevresel değişiklikler sonrasında dahi, gündelik yaşam alanlarının birinde veya birkaçında belirgin ölçüde bozulmalar oluyorsa ilk sırada ilaç tedavisi önerilir. Erişkin yaşamının karmaşıklığı ve olması muhtemel eş tanılar nedeniyle çocuklardan farklı olarak erişkinlerin tedavi planının daha kapsamlı olması gerekir. Nörobiyolojik zeminli DEHB için ilaç tedavileri bütüncül tedavi yaklaşımlarının temelini oluşturur. Ancak ilaç tedavisine karşın belirtilerin halen bazı yaşam alanlarında bozulmaya yol açtığı durumlarda veya ilaç tedavisine karamsar kalındığı durumlarda psikoterapiler önemli yer tutar. Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi yaklaşımları tedaviyi olumlu bir noktaya taşımada oldukça değerlidir. Tedavinin ihmal edilmesi durumunda eş tanılar eşlik edebilir, akademik ve mesleki kayıplar yaşanabilir, ilişki veya evlilik sorunları gündeme gelebilir, erken yaşta alkol/madde kötüye kullanımı ve alkol/madde bağımlılıkları gelişebilir. Öte yandan kaza ve intihar nedeniyle ölüm riski artabilir.
ADHD Hakkında Merak Edilenler
DEHB çocuklarda, engenlerde ve yetişkinlerde görülebilir. Tüm toplumda çocuklarda görülme sıklığı ergen ve yetişkinlere göre daha fazladır.
DEHB oluşunda genetiğin rolü %80-90 aralığındadır. Sanılanın aksine hatalı ebeveyn tutumları DEHB oluşmasına neden olmaz. Ancak bu hatalı tutumlar var olan bozukluğun belirtilerinde artışa ve diğer psikiyatrik bozuklukların eşlik etmesine yol açabilir.
Toplum genelinde DEHB’nin zeka ile ilgili bir bozukluk olduğu düşünülse de sanılanın aksine DEHB ile zeka arasına bir ilişki yoktur. Her türlü zeka düzeyinde görülebilir
DEHB sıklıkla bir arada görülebileceği gibi kişide sadece dikkat eksikliği veya sadece hiperkativite de görülebilir. Aynı zamanda kişi yaşamının farklı bir döneminde dikkat eksikliğini yaşayabilirken farklı başka bir dönemde hiperaktivite yaşayabilir. Yani bu iki bozukluk arasında geçişler söz konusu olabilir.
Tedavinin ihmal edilmesi kişideki hastalık seyrinin kötüleşmesine ve eş tanıların eklenmesine neden olabilir.
Tedavi planı kişinin ihtiyaçlarına yönelik planlandığı için ilacın uygun görüldüğü durumlarda kullanılması önerilir. Ancak ilaç tedavisinin dışında psikoterapi tekniği de kullanılmaktadır.
Ruh Sağlığınız İçin Temel Hizmetler Sunuyoruz
Kliniğimizde online psikiyatrik görüşme ve psikoterapi hizmetleri verilmektedir.
Çalışma Saattlerimiz
- Pzts - Cts : 9.30 - 18.30
- Pazar günü kapalı.
+90 541 645 15 89
Kuruluş amacı; ruh sağlığı alanında bilimsel veriler ışığında tedavi, terapi ve eğitim hizmetleri sunmak, vizyonu; merkezine öncelikle empatik yaklaşımı koyan, ruhsal hastalıklar ve psikolojik sorunlara en son bilimsel kanıtlara dayalı ve etik ilkeleri benimseyerek güncel tedavi olanaklarını danışanlarına ulaştırmaktır.
- Caddebostan Mahallesi, Ethem Efendi Cd. No:3, 34728 Kadıköy/İstanbul
- bilgi@irispsikoterapi.com
- +90 541 645 15 89
İris Psikoterapi – Psikiyatri & Psikoterapi
Copyright © 2022 Tüm hakları saklıdır.